Oruç tutmamayı engelleyen şart ve koşullar nelerdir?

Oruç tutmamayı engelleyen şart ve koşullar nelerdir?

Ramazan ayına sayılı günler kalan Müslüman alemi oruç hazırlığına başladı. Hangi, şart ve koşullar oruç tutmaya engel olur sorusu ise en çok araştırılına konulardan birisidir. Oruç tutmayı engelleyen şart ve koşullar nelerdir sorusunu cevabı

Ramazan ayına sayıla günler kala Müslüman alemi tarafından ramazan ayı hazırlıkları yapılmaya devam ediliyor. Oruç tutmak için gün sayan yüzbinlerce kişiye ek olarak oruç tutamayacak olan Müslümanlar da oldukça fazla. Hoşgörü dini olan İslam Ramazan İbadetini yerine getiremeyecek olan Müslümanları dışlamamış ve mazeretli Müslümanlara orucunu erteleme imkânı sunmuştur. Hatta bu konuyla ilgili Kur’an Kerim’de ayetler yer almaktadır.

“Ey inananlar! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız diye, size de sayılı günlerde farz kılındı. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamayanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa, o iyilik kendisinedir. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha iyidir.” (Bakara, 2/183184)

Ramazan Orucunun tutulmasının şart olmadığı durumlar?

Yolculuk:

Ramazan ayında en doksan km ve üzeri bir yolculuğa çıkacak molan kişi orucunu sefer süresi boyunca tutmayabilir. Kişinin tutmadığı gün sayısı kadar sonrasında kaza orucu tutması gerekir. Ancak kişi niyet ederek sefere çıkmış ise orucunu bozmamalı ve sağlık sorunu olmadıkça ibadeti yerine getirmelidir.

Hastalık

: Oruç tutması halinde doktor tarafından hastalanacağı belli olan kişi hasta grubuna girer ve oruçtan muaf sayılır. Buna ek olarak hasta kişi hastalığından ötürü oruç tutamıyorsa iyileştikten sonra tutmadığı gün sayısı kadar kaza orucu tutmalıdır.

Yaşlılık:

Yaşlı kişiler artık vücutlarının ve sağlıklarının oruca el vermediği durumda olabilirler. Bu kişiler oruçtan muaf sayılmaktadır. Oruç yerine fidye vererek Ramazan Orucu borcunu tamamlamalıdırlar. İyileşme durumu olmayan hastalar içinde fidye verilmesi hükmü geçerlidir.

İleri derecede açlık susuzluk:

Kişi canına mal olacak ya da ağır hasarlar bırakacak durumda açlık ve susuzluk çekiyorsa ruh sağlığı bozulacak duruma gelmesi halinde orucunu bozabilir ve sağlık şartlarının düzelmesi halinde kaza ederek orucunu tamamlayabilir. Kişinin bu şartlar altında orucunu bozmaması dinimizce haram sayılmaktadır.

Zor ve zahmetli işlerde çalışmak:

Kişi çalıştığı iş dolayısıyla çok zorlanıyor ve çok yoruluyorsa oruç tutmamalıdır. Oruç ibadeti izin günlerinde tutulmalıdır ve tutmadığı günler kaza edilmelidir.

Gebe ve emzikli olmak:

Gebe kadınlar ve emzikli kadınlar oruç tutabilecek sağlıklı şartlar altında sayılmadığından oruçtan muaf sayılırlar. Gebe veya emzikli kadın oruç esnasında hem kendi sağlığına hem de bebeğin sağlığına zarar verebilir. İslam dini buna karşıdır ve bu kadınlar oruç tutmakla yükümlü sayılmaz. Bebeğin emzikten ayrılmasının ardından anne oruçlarını kaza olarak niyet edip tutabilir.

Yukarıda belirtilen sebepler orucun tutulamayacağı sebeplerdir. Sebeplerin ortadan kalkması halinde kişi kaza olarak orucunu tutabilir. Ancak sebep ortadan kalkması mümkün değilse kişi fidye vermelidir. Fidye fıtır sadakası miktarıdır. Fıtır sadakası miktarı bir kişinin günlük doyma miktarı ve buna eş olan paradır.