Yaşlanmanın 9 nedeni denir? Yaşlanmaya neden olan temel etmenler nelerdir? Tükettiğimiz yiyecekler bizi nasıl etkiliyor?

Yaşlanmanın 9 nedeni denir? Yaşlanmaya neden olan temel etmenler nelerdir? Tükettiğimiz yiyecekler bizi nasıl etkiliyor?

Yaşlanmaya karşı birçok ürün kullanıyoruz peki bunların ne kadarı işe yaramakta? Yapılan araştırmalara göre uzmanlar yaşlanmanın içimizde başlığını ve 9 temel nedeni olduğunu söylüyor. Yaşam tarzımız, beslenme şeklimiz, kötü alışkanlıklarımız yaşlanmaya sebep olan etkenlerin başında yer alıyor.

Yaşlanmaya karşı koyup genç ve sağlıklı kalmak herkesin istediği bir şey olsa da bunu yaparken doğru bilmediğimiz birçok yanlış bilgiyi uyguluyoruz. Birçok kişi sanıldığının aksine yaşlanma karşıtı ürün kullanmakta. Bunlardan en çok bilinenler arasında kollajen, C vitamini ve çeşitli serumlar yer alıyor. Fakat uzmanlara göre asıl önemli olan beslenme şekli ve yaşam tarzı. Tükettiğimiz sebze ve meyvelerin yaşlanmaya karşı geldiğini duymak şaşırtıcı gelebilir. Ancak uzmanlara göre yaşlanma içimizde başlar. Yapılan araştırmalar göre tükettiğimiz sağlıklı ve organik besinler genç kalmamıza yardımcı olabilir. İşte uzmanlara göre yaşlanmanın dokuz nedeni:

Uzmanlara Göre Yaşlanmanın 9 Nedeni

Genomik istikrarsızlık:

Bilindiği üzere vücudumuzda trilyonlarca hücre bulunmakta ve her gün bu hücreler kendini yenilemektedir. Hücrelerimizi oluşturan şey ise DNA dizilimidir. DNA kopyalanması sırasında hücrelerimizde yaşanan gen bozuklukları genomotik istikrasızlık yaşanmasına neden olur.

Telomer boyu:

Telomer DNA sarmalında bulunan kromozomların korunmasını sağlayan parçalardır. Hayatımız boyunca ortalama 7.000 BP uzunluğunda telomerlere sahip oluruz. Belirli yaşlarda yaşam şeklimize ve beslenme şeklimize göre telomerlerde kısalmalar yaşanabilir. Bu uzunluğun kritik seviyeye gelmesiyle hücrelerimizin bölünmesi ve kendini yenilemesinde durma meydana gelmektedir.

Epigenetik değişimler:

Genlerimizin ne zaman nerede ve ne kadar çalışacağını belirleyen genler üstü genetik olarak bilinen yapıdır. Genlerimizin yeterinde iyi çalışmasını engelleyen bu değişimler; yaşam şekli, beslenme alışkanlığı, spor ve kötü alışkanlıklarımızdan kaynaklı olarak çeşitli hastalıklara neden olur.

Proteostasisin yok olması (protein + homeostasis):

Homeostasisler insan vücudundaki hücreleri, çevresel faktörlerden kaynaklı değişikliklere karşı koruma eğilimindedir. Canlı vücudundaki hücreler yaşadığı çevreye uyum sağlarken evrim geçirmektedir. Hücrelere zarar veren etkenler canlının morfolojik yapasını bozar ve hastalıklara neden olur.

Besin hassasiyetinde düzensizlik:

Besin hassasiyeti olan kişilerde, bazı yiyeceklerin fizyolojik sindiriminde farklı rahatsızlıklar oluşabilmektedir. Yaşın ilerlemesi ile yavaşlayan metabolizma hızı besin hassasiyetinde düzensizlikler oluşmasına neden olabilir. Bulantı, kusma, ishal, laktoz alerjisi en çok bilinen belirtiler arasında yer almaktadır.

Mitokondrilerde işlev bozukluğu:

Mitokondri hücrelerimize enerji üreten yapıdır. Mitokondri sayısı ne kadar çoksa canlının hücresindeki gerekli enerji o kadar iyi karşılanır. Mitokondride yaşanan işlev bozukluğunun başında tükettiğimiz zararlı besinler gelmektedir. Yaşımız ilerledikçe bu yapılarda azalma meydana gelir bu da kas kaybı yaşayıp enerji kaybetmemize neden olur.

Hücrelerin yaşlanması:

Normal bir insan vücudu bebeklik çağında hücrelerinde 50 bölünme, 40’lı yaşlarına geldiğinde 40 ve 80’li yaşlarına geldiğinde 30 bölünme yaşayarak yavaşlar daha sonra hücrenin bölünmesi durur. Kısacası yaşlanmaya bağlı olarak hücrelerimizde de yaşlanma gerçekleşir.

Kök hücrelerin tükeniş:

Vücudumuzdaki tüm doku ve organların yapısını kök hücrelerimiz oluşturmaktadır. Hasarlı bulunan dokuların iyileşmesi ve yenilenmesinde çok önemli rolü olan kök hücrelerinin tükenmesi ciddi sağlık sorunlarına ve yaşlanmaya neden olan en önemli etkenlerden biridir.

Değişen hücreler arası iletişim:

Vücudumuzdaki hücreler sürekli iletişim halindedir

.

Hücre yenileme ve bölünme faaliyetleri bu sayede koordineli bir şekilde gerçekleşir. Uyum içerisinde çalışan hücreler arası iletişim değişmesi ve kaybolması birçok hastalığa neden olur.