Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, finans camiasının temsilcileriyle İstanbul Finans Merkezi'nde bir araya geldi. Yılmaz, burada yaptığı konuşmasında "Finans sektörü ile ilgili konuları ele aldık. Öncelikle Türkiye'nin ve dünyanın önündeki fırsatların ve zorlukların değerlendirildiği bir toplantıydı. Ekonomi politikasından memnunuz." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "2026'ya baktığımızda akılda kalan orta vadeli planımızın hedefi, ülkemizde enflasyonun tek haneli rakamlara ulaşmasıdır." dedi.

İstanbul Finans Merkezi'nde düzenlenen ve Türkiye'nin yüzyıllık hedefleri kapsamında orta vadeli program üzerine finans dünyasının temsilcileriyle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Bankalar Birliği üyelerini de toplantıya kabul etti.

"ORTA VADE PROGRAMI 3 SAC AYAĞI ÜSTÜNE İNŞA EDİLECEK"

Cevdet Yılmaz, toplantıda yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Önemli gördüğümüz orta vadeli program için teklif ve önerileriniz ile finans dünyasından gelen önerileri bekliyoruz. Birincisi tabii ki bütçe disiplini ve yakın zamanda büyük bir felaket yaşadık. Depremin geçici etkisi bir yana, bütçe açığının milli gelir rakamlarına oranını Avrupa Birliği seviyesinde tutma düşüncemiz var. Para politikası ise genel para politikası çerçevesiyle birlikte orta vadeli plana dahil edilecektir. Elbette merkez bankalarımızı etkileyecektir ama biliyorsunuz ana çerçeveler yine orta vadeli programa dahil edilecek. 2026 yılı için akılda kalıcı orta vadeli plan hedefimiz, ülkemiz için tek haneli enflasyona ulaşmaktır. Japon hükümeti bu çerçeveyi merkez bankası ile birlikte oluşturacak. Sabırla ve doğru adımlar atarak yavaş yavaş bu sorunu aşabileceğimize yürekten inanıyorum. Maliye ve para politikasına ek olarak, orta vadeli planın üçüncü ayağında yapısal reformlar yer almaktadır. Yapısal reformlar da çok değerli. Yapısal reformların iki türü vardır: orta vadeli somut etkiler ve beklenen kısa vadeli etkiler. İkisine de değer veriyoruz. Yapısal reformları uygulayabilen ülkeler, orta vadede ölçülebilir değişim sağlayabilen, kısa vadede beklentileri yükseltebilen ülkelerdir. Finans sektörümüzün her üç konuda da önemli önerilerde bulunacağına, önemli tavsiyelerde bulunacağına inanıyorum”

"Bankaların ve finans sektörünün önemli bir altyapısı olduğunu düşünüyorum.”

Cevdet Yılmaz, "Bazı politikaları güncelliyoruz. Sistemin sağlığının ve iyi işleyişinin bu geçiş aşamasında bireysel aktörlerin konumundan önce gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Sistemi ortaklaşa iyileştirme ve daha da geliştirme perspektifi, bireysel aktörlerin bakış açısına göre öncelikli olmalıdır. Bu anlamda bankacılık ve finansın önemli altyapılar olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Bankacılar Birliği bünyesinde kapsamlı bir koordinasyon yapısı mevcuttur. Elbette her bankanın farklı bakış açılarına saygı duymakla birlikte, ülke ve sektör ortak çıkarlarını gözden kaçırmadan, süreçlerin tek bir anlayışla yönetilmesinde büyük değer olduğunu söylemek isterim. Bu geçiş sürecinde bankaların ve finans sektörünün etkin rol oynayacağına inancımı bir kez daha ifade etmek istiyorum." dedi.

DEPREM GÜNDEMİ

Cevdet Yılmaz, toplantıdaki açıklamalarını şu sözlerde sürdürdü:

"Deprem sorunu oluştu. Deprem bölgesinde daha yapacak çok işimiz var. Kalıcı konutların yapılması, altyapının tamamlanması ve ekonomik hayatın normalleşmesi gibi daha yapılacak işler var. Finans sektörüne önemli bir sorumluluk düştüğünü söylemek isterim. Sigortayla ilgili de bir yorum vardı. Kısa vadeli mevduat yapısının uzun vadeli projelerin finansmanını zorlaştıracağı ifade edildi. Yeni finansal ürünler konusu yeniden su yüzüne çıktı. Önümüzdeki dönemde MB'nin koordinasyonunda ülkemiz IFC'nin ruhuna uygun alternatif bir mali yapının geliştirileceği ülke olacaktır.

Dijitalleşme ve yeşil finans gibi konular da ele alındı. Düzenleyici çerçevenin iyileştirilmesi gereken gelişmeler göz önüne alındığında, düzenleyici çerçevenin bu konuların gelişimine ilişkin görüşleri sağlıklı bir çerçevede ifade edilmektedir. Risk sermayesi sorusu. Finans sektörü sadece parası olana para vermez. İyi projelerle fon arayanları destekleyerek büyümeli. Banka, risk sermayesindeki son hamleleri özetledi.

Yeni finansal ürünlerle ilgili sorunlar su yüzüne çıkıyor. Düzenleyiciler ve merkez bankaları ile işbirliği içinde daha çok alternatif finansal ürünün geliştirildiği ülke olmalıyız.

İLK KEZ KONUT ALMAK İSTEYENLERE DESTEK

Bu kapsamda katılım, finansman ve kalkınma bankacılığı konusu gündeme gelmiştir. Para ile proje değil de iyi projeleri etkin bir şekilde destekleyecek bir sistemin nasıl geliştirilebileceği konuşuldu. Konut arzını artıran ve daha fazla ilk ev alımını teşvik eden mekanizmalara odaklandık. DPT ve Dünya Bankası birlikte çalıştı. Tasarruf oranınız artacaktır. Bizler sıradan insanlar olarak ilk dairenin alınmasına destek anlamında faaliyet gösteriyoruz.

Toplumun tüm katmanlarıyla bir Türk asrı inşa etmeliyiz. Türk yüzyılı, tek bir grubun kurduğu bir yüzyıl değildir. 85 milyondan 86 milyona kadar kesintilerle inşa edeceğiz. Güçlü bir millet olarak hep birlikte zorlukların üstesinden geleceğiz. Tabii bu bir süreç meselesi. Belirli sorunlar için, uygun yönergeleri sabırla izlemelisiniz. "