The Fear of 13  filminin konusu, yorumu ve incelemesi

The Fear of 13 filminin konusu, yorumu ve incelemesi

Netflix, belgesel konusunda beklentileri karşılamaya devam ediyor. Kimsenin görmediği, duymadığı hikayeleri gün yüzüne çıkararak izleyici ile buluşturuyor. Bu belgesellerden biri de "The Fear of 13" belgeseli. 13 Korkusu belgeseli, Nick Yarris isimli eski bir mahkümun hayat hikâyesini bizlere sunuyor.

Netflix’in belgesel alanındaki başarısı göz ardı edilemez bir seviyede. İzleyiciye farklı hikayeleri, hayatları anlatan platform şimdi de “13 Korkusu” belgeseli ile nefes kesici dakikalar yaşatıyor. Bu film tadındaki belgeselde işlemediği bir suç yüzünden 21 yıl boyunca ölüm hücresinde hapse mahkum edilen Nick’in başından geçenler anlatılıyor.

Baş kahramanımız Nick, çok zorlu ve kötü bir çocukluk geçirdiğini anlatıyor izleyiciye. Ailesi tarafından sevilmeyen, sık sık evden atılan bir çocuk olduğunu söyleyen Nick, vakit geçirmek için araba çaldığını, buradan kazandığı parayla da uyuşturucu ve alkol bağımlısı olduğunu anlatıyor. Lakin çocukluğuna dair daha da kötü anılarının olduğunu dile getiriyor. Nick, küçük yaşta kendisine tecavüz edildiğini söyleyerek hayatının o dönemde bittiğini anlatıyor.

Nick, kaybettiği hayatının üzerine bir de araba çalarken yakalanınca hayatın daha büyük bir tokadını yiyor. Hapisten kurtulmaya çalışırken gazetede bir cinayet haberi okuyor. Bunun üzerine akıllılık yapmaya çalışarak cinayeti işleyen kişiyi tanıdığını ve hapisten çıkması karşılığında kim olduğunu söyleyeceğini planlıyor. Nefret ettiği bir kişinin ismini cinayeti işlemiş gibi vermeyi planlayan Nick, işlerin dilediği gibi gitmemesi sonucunda talihsiz bir olayın ortasında kalır. Cinayet Nick’in üstüne kalmıştır.

Olayın üzerin idam cezasına çarptırılır ve suçsuzluğunu ispat edemez. O dönem suçsuzluğunu ispat edecek olanaklar olmadığı için kaderine boyun eğmek zorunda kalır. Yıllar sonra gazetede okuduğu bir haberde DNA’nın gelişimini gören Nick, hapisten çıkabilme düşüncesine kapılır. Bunun üzerine uzun bir araştırmadan sonra suçsuz olduğu ortaya çıkar ve hayata geri döner.

IMDb’si 7,6 olan bu fikm, oldukça etkileyici ve sarsıcı bir film. Konusunun yanı sıra çekim teknikleri ile de izleyiciyi büyülemeyi başarıyor. Belgeselin yönetmen koltuğunda David Sington oturuyor.